Tasarımcı Güncesi

Sizleri son zamanlarda takip ettiğim bir site ile tanıştırmak istiyorum. Sitenin adı https://erkeksel.com   Keşfettiğim bu yeni site ile sizler tanıştırmamın sebebi de sitenin çok kısa sürede Türkiye’nin en büyük sitelerinden biri olacağına inanmam. Çok hızlı ve çok büyük bir şekilde büyüyeceğinden neredeyse emin olduğum bu sosyal dünya içerisinde hepimizin erkenden yerlerini almasını isterim. Böyle bir inancımın olmasının sebebi ise erkeksel.com sitesinin Türkiye’de uzun süredir beklenen bir konsepte sahip olması. Sitenin konsepti ise şu şekilde ilerliyor. Erkeklerin gizemli, anlaşılması zor dünyasına açılan bir kapı olan site erkekler ile ilgili merak ettiğiniz her şey ile ilgili cevap vermeyi amaçlıyor. Üyeler tarafından sorulan sorulara yine üyeler tarafından cevap veriliyor. İnternette bu siteye benzer sosyal mecralar olsa da erkeklerin dünyasını inceleyen veya bu kadar cesurca soruların olduğu başka bir siteye denk gelmedim. Sitenin adı ne kadar erkeksel olsa da

Başarılı bir web sayfasında doğru renk kullanımı seçmek ve yaptığınız tasarımı bu çerçevede şekillendirmek doğru sonucu almak adına çok önemlidir. Yaptığım web sayfalarında doğru renkleri belirlerken o siteyi ziyaret edecek potansiyel müşteri kitlesinin öncelikle ne beklediğine odaklanıyorum, firmanın müşterisine iletmek istediği mesajı en yalın şekilde iletmeye odaklıyorum. İnsanların renklere karşı verdikleri tepkilerin duygu durumları  ile alakalı olduğu kanıtlanmış bir pazarlama mottosu.  E ticaret sitelerinde gördüğümüz renklerin neredeyse tamamı zihnimizi satın alım duygusuna yönlendirmek adına şekillendirilir. Aynı mantıkla elektronik firmalarının yada yiyecek firmalarının tercih ettiği kırmızı ve turuncu kullanımı rastgele bir seçim değildir. Kırmızının iştah açıçı etkisinin yanısıra harekete geçirici etkisi vardır. Turuncu samimiyet ve bağ kurmak adına tercih edilen bir renktir. Web Sitesi Renklerini Neye Göre Seçiyorum? Bir web sayfası tasarımına başladığım zam

Uzun zamandır oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorum. Bu hafta sonu elimdeki son işleri teslim edip kafayı kaldırmamla beraber Akçay sevdam tuttu.   Cumadan yanıma Bursa’dan bir kız arkadaşımı da alarak soluğu ana ocağında buldum. Ben akçayı en çok bu mevsim severim. Gereksiz insan kalabalığından sıyrılmış kendini bulmuş olduğunu düşünürüm bu zamanlarda hep. Annemin 3 aydır benı görmediği için şölen şeklinde karşılanmamı ve kilo olarak dönmemesini umud ettiğim sarmaları başka bir zaman   konuşuruz. Tatilimin ilk iki gününü ailemle hasret gidermeye ayırdım. Pazar günü içinse çocukluk arkadaşım Gizemle buluşmaya karar verdik. Dedim ya uzun yıllardır akçaylıyım, ama sanırım ,insan bir yerde yaşarken o yerin güzelliklerini yeterince farkedemiyor. Keyifli bir Pazar günü geçirmek amacıyla saat 10.00 gibi arkadaşlarımızla buluştuk. İlk hedefimiz güzel bir kahvaltı yapmaktı.   Akçay ve Edremit arasında kalan Kuruçay bölgesinde Türbana giden kestirme yolda   Ova Kahvaltı Salonu a

Aralık ayı demek , benim için seneyi tamamlayıp yeni yıl moduna girmek demek. Sakın bana yeni yılın gavur icadı , hristiyan bayramı olduğunu falan söylemeyin. Elbette herkesin inancına saygı duyuyorum . Bana göre her yeni başlangıç, yeni bir iş, yeni bir şehirde yaşam, evlilik, kısacası hayatın evresindeki her dönüm noktası umutla ve iyi dileklerle karşılanmayı sonuna kadar hakediyor.  Bu sebeple yeni yıl moduna girmiş biri olarak ‘’yılbaşı gavur icadıdır’’ ‘’ömrünüzden bir sene daha geçti’’diyenlerle çok ilgilenmiyorum.  Seneyi taze ferah yepyeni başlangıçla bir önceki yılın yüklerinden kurtulmuş olarak umutla başlamak istiyorum. Konu yılbaşı olduğunda ister istemez   akıl hep kırmızı ve yeşil   renklere kaysa da benim favorim bu renklerin beyazla kombinlenmiş halleri. Beyazın o duru ifadesinin yeni yıla çok yakıştığını düşünüyorum. Hele bir de kar yağarsa değmeyin keyfime. Bu minik kurabiyeleri yılbaşında değil ama normal zamanda denemiştim. İnanılmaz lezzetl