Hafta sonu Motivasyonu


Uzun zamandır oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorum. Bu hafta sonu elimdeki son işleri teslim edip kafayı kaldırmamla beraber Akçay sevdam tuttu.  Cumadan yanıma Bursa’dan bir kız arkadaşımı da alarak soluğu ana ocağında buldum. Ben akçayı en çok bu mevsim severim. Gereksiz insan kalabalığından sıyrılmış kendini bulmuş olduğunu düşünürüm bu zamanlarda hep.

Annemin 3 aydır benı görmediği için şölen şeklinde karşılanmamı ve kilo olarak dönmemesini umud ettiğim sarmaları başka bir zaman  konuşuruz.
Tatilimin ilk iki gününü ailemle hasret gidermeye ayırdım. Pazar günü içinse çocukluk arkadaşım Gizemle buluşmaya karar verdik.

Dedim ya uzun yıllardır akçaylıyım, ama sanırım ,insan bir yerde yaşarken o yerin güzelliklerini yeterince farkedemiyor.

Keyifli bir Pazar günü geçirmek amacıyla saat 10.00 gibi arkadaşlarımızla buluştuk. İlk hedefimiz güzel bir kahvaltı yapmaktı.  Akçay ve Edremit arasında kalan Kuruçay bölgesinde Türbana giden kestirme yolda  Ova Kahvaltı Salonu adında bir yere girdik. Fotoğraflardan göreceksiniz. Biz ortama bayıldık. Kalvaltı için aynı şeyi söyleyemem çünkü maalesef ürünlerin tamamı marketten alınmış  köy kahvaltısı beklentimi karşılamayan sunumlardı.  Akçay’a yolunuz düşerse  köy yollarına giden yerlerde bu tarz cok fazla işletme olduğunu göreceksiniz . Çoğunun çok güzel manzarası ve el yapımı gözlemesi vardı. Deneyimlemeden gelmeyin derim.

Kahvaltı ve kahve keyfini tamamladıktan sonra Hasan Boğuldu şelalesine geçmeye karar verdik.  Zeytinli köyünün içinden özel aracımızla önce Beyoba köyüne ordan Hasan Boğulduya ulaştık. Buraya yıllar önce arkadaşlarımla birkaç defa gelmiştim ama bu sefer ayrı bir keyif aldım.
Kazdağları’nın efsanevi havasını hissettiğiniz Hasan boğulduğunun kaynaklara göre birkaç farklı hikayesi var bu hikayelerden en bilineni birbirine aşık olan iki gencin aşklarını sınamak uğruna verdikleri sınav!

Hasan’ın sevdiği Emine’nin ailesi Hasan’ı sınamak için sırtında 40 kiloluk bir çuvalla Kazdağlarının diğer tarafındaki Obay’a ulaşırsa Emine’yi kendisine vereceklerini söylerler. Hikaye bilindiği üzere mutlu sonla bitmez.


Şelalenin girişinde 12 tl giriş parası ödedik. Aracımı parkettikten sonra alana doğru yürümeye başladığımız gibi ufak çapta bir Pazar kurulmuştu. Tezgahlarda baldan zeytinyağına dağ kekiğine Akçay’a özgü ne ararsanız var . Fiyatlar maalesef turistik yer konsepti mantığıyla yüksek tutulmuş. Biz o nedenle bakmakla yetindik.

Gölete kadar olan kısma çevrenin güzelliğine hayran kalarak yürüdük. Yolu biraz taşlıklı spor ayakkabı giyerek evden çıkmış olmamız çok büyük şans oldu.

Hasanboğuldu Yolu


Göle vardığımızda görüntü muhteşemdi. Bir yanda sonbarın binbir rengini görebileceğiniz bir ortam , diğer tarafta Hasanboğuldu’nun berrak ve buz gibi suyu.
Tekrar dönüş yoluna geçip bu sefer hemen yanın başındaki sütüven şelalesine geçtik. Edremit körfezi manzarasını heralde en güzel izleyebileceğiniz yer burasıdır diye düşünüyorum. Şelaleya doğru yürürken göletin etrafında büfeler ve restoran tarzı pek çok yer açılmış . Sütüven şelalesine geldiğimizde bizi karşılayan köprünün manzarasını doğaya ilgi duyan herkesin deneyimlemesini isterim.

Şelale

Doğayı iliklerime kadar hissettiğim bir memleket gezisini full enerji depolayarak tamamladım. Gezdiğiniz, deneyimlediğiniz ve keyif aldığınız yerler görmeni dileği ile…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bursa'nın Çarşıları

Afiş Hazırlarken Dikkat Etmeniz Gereken 3 Madde

Bilgisayarınız İçin Doğa Manzaralı Masaüstü Duvar Kağıtları